…yaşadık ve yaşayacağız


Bazen hayatı bir yolculuk gibi görürüz; istikametini bilmediğimiz, adımlarımızı kimi zaman sağlam kimi zaman titrek attığımız bir yolculuk…Dün…Bugün…Yarın…

Geçmiş, çoğu zaman cebimizde taşıdığımız buruşuk bir kağıt gibi. Kimi yeri yıpranmış, kimi yeri katlanmış, kimi yeri silinmiş. Üzerine düşürdüğümüz gözyaşlarıyla bazı noktalar bulanıklaşmış, bazı yollar ise artık görünmez olmuş.

Kabul edelim: Hiçbirimizin geçmişi kusursuz değil. Ve sonsuz ”iyi ki” de değil. Çünkü insan, kusurlarının kenarında büyür. Hayat, pürüzlerin arasından bize bir şey öğretir.(tabiki öğrenmek istiyorsak)

Geçmişte kalmış bir kırgınlık, yarım kalmış bir cümle, yanlış kişiye doğru attığımız bir adım… Bunların hepsi bazen “keşke” diye içimizi sızlatır ama “keşke”ler aslında yol boyunca bize bırakılmış ufak işaretlerdir. Bir daha o yönü seçmememiz, o yolda kendimizi kaybetmememiz, bizi biz yapan değerlerimizden neden ödün vermememiz geretiğini unutmamamız için önemli bir rehberdir.

“Hata yapmaktan korkma” derler ama hata yaptığımız anlarda kimse yanımızda durmaz genelde. Hata yalnız bırakır. Ama o yalnızlıkta bize en çıplak hakikati öğretir:

Kendini Kaybetme,Yolundan Dönme,İşaretleri İzle…

Çünkü o izler bize kim olmadığımızı gösterir ve tabiki kim olmak istediğimizi de…

Belki de hayatın en büyük armağanı budur:
Yanlışın içinden kendi doğruna varabilme arzusu ve kolaylıkla nefes almabilmek…

Bir sabah güneş pencereden girerken daha hafif uyanabilmek,
Bir şarkı eskisi kadar acıtmadığında,
Bir anı aklına geldiğinde göğüsünde oturan o ağırlık artık taşınamayacak kadar ağır olmadığında,

Ruhun Şifalanmıştır !

Geçmişle yaşamayı bilmek.
Yaraya değil, dönüşüme bakabilmek.
Bu hayattan alabileceğin en kıymetli armağandır. Ve bu yolculukta anlam, çoğu zaman yolun sonunda değil; adımların arasında gizli.
Hayatın haritası elimizde doğmadık tabiki ama her gün, aldığımız her nefesle onu yeniden şekillendirdiğini de unutmadık.
Hayatımızdan sildiklerimizle, yeniden yazdıklarımızla, değişimlerimizle, dönüştüğümüz kişiliğimizle, seçtiğimiz yolda var olabilme savaşımızı rotadan şaşırsak bile sona varacağımızı bile bile yaşadık ve yaşayacağız…

lizaçakır

obikaramel


Yorum bırakın