Bazen kendimizi kalabalığın içinde sessizce kaybolmuş gibi hissederiz. Herkese iyi niyetle yaklaşır, içimizden gelen ışığı paylaşırız ama yine de görülmeyiz. Çünkü bazı insanlar yalnızca kendi dertlerine odaklanır; karşısındakini anlamak, ona kıymet vermek zahmetli gelir.
Oysa gerçek bir değer, sadece gözle değil kalple görülür.
Kıymetini bilen, seni kalabalığın içinde bile bulur. Sözünü, emeğini, varlığını fark eder.
Bazı insanlar senin ışığını taşıyacak kadar hazır değildir.
Bu yüzden parlamadığını sanma; sadece yanlış yerlerde parlıyorsundur.
Zaten değerli olan, değer bilenin elinde parlar.
Hayat, bize bazen bu farkı öğretmek için sessizleşir.
Görülmediğimizde, aslında kendimizi yeniden görmeye davet eder bizi.
Kıymet görmeyi beklerken, kendi içimizdeki değeri fark etmemizi ister.
O yüzden artık herkesin seni anlamasına gerek yok.
“?Doğru insan kendini anlatmana bile gereli görmediğinde sana olan değerinden bir an bile şüphe duymadığın o canından öte olan o CANDIR!”
İşte o zaman ışığın, olması gerektiği gibi parlayacağından emin ol : Ne daha az, ne daha fazla — sadece hak ettiği kadar.
not: bu yazı “Kıymet bilmeyenlere sessiz bir teşekkür” kıymetli kılana da sonsuz ŞÜKÜR…
lizaçakır
