…kendi gökkuşağını çiz…


hayat, beyaz bir tuval ile başlar. bembeyaz işlenmemiş, yazılmamış, çizilmemiş, dokunulmamış, yıpranmamış, tertemiz…

her şeyin sessizliğe karıştığı, rengin suskunlaştığı bir noktaya gelene kadar tuval siyaha boyanmadıca tüm canlı renkleri yutmadıkça yolunu aydınlatan hep bir umut var aslında.

Asıl yolculuk, bu iki uç arasında gizlidir hayat gökkuşağı renklariyle aydınlandığında hangi renge tutunduğuna bir bak …

İnsan, her adımda eline bir fırça alıp bazen itinayla bazen huzurla bazen de içinden taşan coşkuyla boyar kendi tuvalini… Bazen güzel bir harmoni, bazen de karmaşa çıkar ortaya. olsun! hepsi hayata dair bir imza…

Kimi zaman kırmızının ateşiyle yanar, tutkularını savurur.Kimi zaman mavinin dinginliğinde sığınacak bir deniz bulur.Bazen yeşilliğin nefesinde yeniden filizlenir, sarının coşkusunda çocukluğuna döner. Her renk, bir ders; her ton, bir tecrübedir…

İNSAN! arada dengesini de kaybeder. Gökkuşağının bütün renklerini aynı anda tüketmek ister; doyumsuzca sürer fırçasını, kolu yoruluncaya kadar, nefesi soluklanmayana kadar, uykusuzluktan takaksiz düşene kadar BOYAR

Ve sonunda ortaya çıkan tek şey, bulanık bir tuval. Ne canlı, ne net… Yorgun, karmaşık, ağır bir ton. Tüm heyecanın, mutluluğun, çocuk sevinçleri donar… Karşıdan seyredince fark edebileceğin soluk bir TUVAL!

Șimdi o soluk tuvali de kucakma ZAMANI… kalk ayağa diye fısıldar hayat nefes aldıkça ümidin olmalı değil mi;). O soluk tuval de fısıldar bazen güven, bazen saklanacak bir zemin sunar.

Ama, çok beklersen karşısında içi daraltır, nefesi boğar.

Artık yeni bir sayfaya ihtiyacın var.”

İşte o an, akan tertemiz su ile temizlenir elindeki fırçan.

Ve paletin üzerine düşen ilk yeni renk, yeniden doğuşundur. Hayat, işte tam da burada bize bir hediye sunar. Her başlangıç, aslında yenilenmen için bir şanstır.

Her renk kendi canlılığını koruyabildiği zaman sisin ağırlığından uzaklaştırır.

İnsan, bir kez gerçekten kendi gökkuşağını yarattığında birdaha kaybetmez, kaybedemez! emeğini, sevgisini, coșkusunu, hüznünü bulutlara bağlamaz. bağlayamaz ! ve tabiki yolundan da dönmek istemez.

Fırça şimdi sizin elinizde tuvalinizi de temizlemeden yeni gökkuşağı olmaz

not: bir DAMLA MAVilikle ümidini kaybetmeyenlere sevgilerimle …

lizaçakır


Yorum bırakın